"Mevsiminde ye, güzelini ye" mottosuyla Instagram'da başlattığımız yeni serimizi artık blog kısmına da taşıyoruz: Şubat ayı sebze, meyve ve balıkları.
Sağlıklı beslenmenin en doğru yöntemlerinden birisi de meyve, sebze ve balıkların doğru mevsimde tüketilmesidir. Hangi meyve veya sebzenin hangi ayda yetiştiğini bilerek buna göre beslenirseniz, sağlık açısından oldukça önemli bir adım atmış olursunuz. Ocak ayında başlattığımız bu serimizi artık blog kısmına da taşımanın vakti geldi. Mevsiminde ye, güzelini ye mottosuyla başlattığımız serimizin ikincisi sizlerle: Şubat ayı sebze, meyve ve balıkları.
Hem sebze, meyve balıkların asıl lezzetlerini tatmak hem de bağışıklığı güçlendirmek adına oldukça önemli bir konu aslında bu. Besin değerlerinden yüksek oranda yararlanmak istiyorsak, bu besin çeşitlerini mevsiminde tüketmek gerekir. Peki şubat ayında hangi sebze ve meyveleri tüketmeliyiz? Peki ya balık?
Şubat Ayı Sebze, Meyve ve Balıkları
Her ay yeni liste hazırlayarak sizlere sunduğumuz bu seriyi Instagram hesabımız olan @organikgurmem üzerinden veya blog kısmından takip edebilirsiniz. Listede yer alan ve OrganikGurmem'de bulunan ürünleri sizler için linkledik. İsimlerine tıklayarak ürünleri inceleyebilir ve sepetinize ekleyebilirsiniz.
Şubat Ayı Sebzeleri
- Şalgam
- Brüksel Lahanası
- Organik Brokoli
- Organik Pırasa
- Organik Ispanak
- Organik Havuç
- Organik Turp
- Organik Pancar
- Isırgan Otu
- Hindiba
- Arapsaçı
- Turp Otu
- Kara Lahana
- Organik Mor Lahana
- Organik Kereviz
- Karnabahar
Şubat Ayı Meyveleri
- Organik Elma
- Yerli Muz
- Greyfurt
- Organik Portakal
- Avokado
- Organik Limon
- Organik Armut
Şubat Ayı Balıkları
- Hamsi
- Kefal
- Kalkan
- Sardalya
- Lüfer
- Kolyoz
- Kılıç
- Fangri Mercan
- Gümüş
- İstavrit
- Sinarit
- İzmarit
- Barbunya
- Akya
Her ayın kendi iklim şartlarına göre meyve ve sebzeler değişiklik göstermektedir. Kimi aylar üst üse aynı meyve ve sebzeler olabiliyor fakat lezzeti aynı, çok iyi! Bu besinlerin en verimli zamanlarında yüksek oranda vitamin ve mineral bulunur. Mevsiminde tüketmenin asıl mantığı da zaten budur.
